Tatil Dünyası
Üye Girişi
e-posta
Parola
Beni hatırla
 
e-bülten üyeliği
Ad Soyad
e-posta

Denize Dökülen bağlar İçinde:Bozcaada

Anasayfa » Gezi Yazıları » Denize Dökülen bağlar İçinde:Bozcaada
share on facebook  tweet  share on google  print  

Denize Dökülen bağlar İçinde:Bozcaada

"Gezi Yazıları" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar
Denize

 

 Yazı ve Fotoğraflar: Serkan SÜSLÜ 

TinTin Tur Seyahat Acentası Kurucusu ve Sahibi

Cumhuriyet Gazetesi Dört Mevsim Gezi Eki Sayı 144 

Tanrı insanlar uzun ömürlü olsun diye Bozcaada’yı yaratmış. Heredot 

Uçsuz bucaksız bağları, altın rengi  kumsalları, rengarenk sokakları, lezzetli şarapları ve balıklarıyla Bozcaada…Ünlü tarihçi Heredot ,”Tanrı, insanlar uzun ömürlü olsun diye Bozcaada ‘yı yaratmış”der.Bozcaada’ya yaklaştığınızda ilk bakışta ada göze pek de hoş görünmez. Adanın sokaklarında, bağ evlerinde ve koylarında dolaştıkça, Bozcadan Limanı’na yaklaştıkça sağda görkemli görünüşüyle Kale ve sol tarafta liman karşılar sizi.Limanın arka tarafında iki yerleşim var. Alabey (Türk)ve Cumhuriyet(Rum)mahallesi. İskeleden yol boyunca devam ettiğinizde, sağda bulunan kalenin kimler tarafından yapıldığı bilinmiyor. Fenikeliler, Cenevizler ve  Venedikliler tarafından kullanılmış.  Bugünkü görünümünü Fatih Sultan Mehmet döneminde var olan kalıntılar üzerine tekrar inşa edilmesiyle almış.Kaleyi geçtikten sonra sağdaki ilk caddeye girip Rum izlerini keşfetmeye çıkabilirsiniz. Özgün mimarisiyle Arnavut kaldırımlı Rum mahallesinin sokakları dünü yaşatıyor.Birbirini dik kesen sokaklar rengarenk. Eski Rum okulunu mahallenin en güzel yerinde konumlanmış.Şu anda aslına uygun restore edilerek otel olarak hizmet veriyor.Mahallenin ortasında bulunan kiliseye doğru yürüdüğümüzde,sokakların eşsiz uyumunu daha iyi göreceksiniz. Kilise, Bozcaada’daki Rum Ortodoks cemaatine ait,ibadete açık tek yer. Avlusundaki 4 katlı çan ve saat kulesi zamanın aşındırmasıyla yer yer yarılıp parça düşürmeye başladığından, 1980’lerde kısmen sökülmüş ve kule metal kafes içine alınmıştır. Kilisenin içini görmek için tek fırsatınız, pazar sabahları 8.00’de yapılan ayine katılmak. Kilisesinin hemen karşısında bulunan sokakta, Bozcaada Biz dükkanına mutlaka uğramalısınız. Türkiye’de sadece şarap aksesuarlarına yoğunlaşmış ilk ve tek dükkan. Rum mahallesinde son durağınız Bozcaada müzesi olmalı. Kilisenin bulunduğu sokakta tarihi bir binada hizmet veren müze, adanın zengin tarihini yansıtan birçok eserle dolu. Müze gezisinden sonra Türk mahallesini de gezmelisiniz. Türk mahallesi, tek katlı taş ve iki katlı cumbalı evlerden oluşuyor. Mahallede Osmanlılar zamanında kalma Alaybey ve Köprülü Mehmet Paşa camilerini gezebilirsiniz. Bozcaada’nın merkezini gezdikten sonra, diğer güzellikleri de keşfetmeniz için araca binmelisiniz.  Kendi aracınızla gelmediyseniz, adada ATV, bisiklet, motorsiklet,  araba kiralayabilirsiniz. Adanın tek toplu taşıma aracı olan minibüsler Ayazma, Sulubahçe  ve Habbele plajlarına gidiyor. İskeleden çıkıpta yolunuza  devam ettiğinizde, meydandan sola dönünce yol ikiye ayrılacak. Sola döndüğünüzde Tuzburnu yolu’na gireceksiniz.  Deniz size hep eşlik edecek.  Yol boyunca birçok butik otel ve çiftlik evleri sıralanmış. İğdelik Mevkii, Poyraz Liman  ve tam karşınızda Tuzburnu feneri karşılar sizi. Sağda küçük vadide bağlar arasında bulunan Ataol Tatil Çiftliği. Çiftliğin müdürü Nigar Hanım oldukça misafirperver.  Ayrıca, lobinin tavanında bulunan kırlangıç yuvalarına hayran kalacaksınız. Onlar da buranın müdavimlerinden. Tekrar yolunuza devam ettiğinizde, sol tarafta  Çapraz Tatil Köyü. Hafif yükseltiden sonra Tuzburnu mevkii. Adanın şarap firmalarından Corvus Şarap Fabrikasını geçtikten sonra adanın en güzel koylarından Akvaryum Koyu’ndasınız. Yüzmek için Ayazma Plajı’na gidebilirsiniz. Küçük bir tepeyi  geçince yol ikiye ayrılacak.Soldan devam edip aşağıya indiğinizde sağda Aya Paraşkevi Ayazması. Halk arasında Ayazma Panayırı olarak anılan yerde, sekiz dev çınar ve küçük bir şapel var. Her yıl 25-26-27 temmuz tarihlerinde Rumlar burada bir araya geliyor. Ve aşağıda Ayazma Plajı. Güneşin batışına kadar burada bol bol yüzebilirsiniz. Güneşin batışı için Polente Feneri’ne geçmeniz buradan daha kolay. Ayazma Plajı giriş ücretsiz.Sadece şezlong ve şemsiye ücreti ödüyorsunuz.Ayazma ‘da bol bol denizin keyfini çıkardıktan sonra yola devam... Sulubahçe Mevkii ve Plajı biraz daha ilerde Habbele Plajı. Kısa bir rampadan sonra, sola ayrılan yoldan Rüzgar Gülleri’ne ve Polente Feneri’ne geçiyorsunuz. Çam ağaçları arasında gireceğiniz Rüzgar Gülleri’nin misafirlere açılış saati 19:30. Ada tüketimin 30 kat fazlası enerji üretiliyor burada. Adadan anakaraya 30 bin kişiye yetecek elektrik gönderiliyormuş. Aynı enerjiyi üretecek bir kömür santraline göre,  türbin başına 82 bin ağaca eşdeğer oksijen tasarrufu sağlanıyormuş. En güzeli, burada bulunan 17 türbin bir milyon dört yüz  bin ağaçlık bir ormanı kurtarmış oluyor. Güneşin batışını Polente Feneri’nde izledikten sonra, bu sefer yoldan hiç çıkmadan devam edersiniz daha kısa bir sürede adaya ulaşabilirsiniz. Bozcaada merkezlere bir çok otel  ve pansiyon mevcut. Adaya ulaşım, Çanakkale ‘ye feribotla geçtikten sonra,yaklaşık bir saat sonra Geyikli iskelesindesiniz.Geyikli ‘den Bozcaada’ya sabah 7’de başlayan feribot seferleri 2 saatte bir düzenleniyor 

BOZCAADA’DA BAĞCILIK VE ŞARAPÇILIK

M.Ö 5 yüzyılda basılan Tenedos sikkelerinin üzerinde yer alan üzüm salkımları, adanın çok eski zamanlarından beri  bağcılıkla uğraştığını gösteriyor. Homeros’un İlyadası’ndan Evliya Çelebi’ye kadar değişik kaynaklarda bunu kanıtlarcasına ortaya koyuyor. Kuzeyden esen rüzgarlar, adayı bağcılık yapama elverişli hale getirmiş. Adanın kendine özgü iklimi ve toprak yapısı kendine özgüyü bitkiyi de seçmiş. Adanın neredeyse yarısı bağlarla kaplı. Adaya özgü dört üzüm türü var. Kırmızı olarak Kuntra ve Karalahna, beyaz olarak Çavuş ve Vasilaki. Ama çavuş üzümü adanın simgesi durumunda. Son yıllarda yabancı uyruklu üzüm çeşitleri de yetiştirilmeye başlanmış. Bu kadar güzel üzümlerin yetiştiği adada şarapçılıkta ön planda. Uzun yıllar Rumlar tarafından yapılan şarapçılığa Türkler, 1925 yılından itibaren girmeye başlamışlar. Günümüzde modern tesislerde üretimi sağlanan şarap fabrikaları adanın vazgeçilmez yapıları. Adada 4 büyük şarap fabrikası yanında bağ evlerinden üretim yapan küçük imalathaneler de bulunuyor. Adanın dört şarap markası; Talay, Ataol, Corvus ve Yunatçılar. 

 ETKİNLİKLER

Bağbozumu festivali 7-8 Eylül

Ozanın Günü 3-4 Ağustos

Şarap Tadım Günleri 22-23-24 Haziran

Ayazma Panayırı 25-26-27 Temmuz

Uçurtma Festivali 1-2-3 Haziran

Deniz Kuvvetleri Kupası Açıkdeniz Yat yarışları 14 Temmuz

Uluslar arası Dağ Bisikleti Maraton yarışı 27 Ekim

KONAKLAMA

Bozcaada merkezinde birçok otel ve pansiyon mevcut. Türk mahallesinde, ada merkezine hakim bir manzarada bulunan  Apollon Otel yaz-kış açık. Cengiz-İlknur Evren çifti tarafından işletilen otelde, ada sıcaklığını ve konukseverliğini hissedeceğiniz yerlerin başında geliyor. Konuklarına, misafir anlayışıyla bakmaları temel ilkeleri olmuş. Mahallede diğer bir konaklama seçeneğinizde, merkezde bahçesi olan ender yerlerden biri olan Hotel Fahri. Akşamları farklı olarak, konuklarına  fasıl geceleri düzenliyor. Rum mahallesinde de Ege Otel, Kaisikas Otel, Mauna Otel, Sardunya Otel seçenekleriniz arasında olmalı. Merkez dışında adaya özgü bağ evleri ve tatil çiftlikleri de bulunmakta. Bunlar arasında Ataol Çiftliği, Aral Çiftliği ve  Çapraz Tatil Köyü olabilir. Adada, Temmuz ve ağustos bölgenin en hareketli dönemi. Bu tarihlerde  önceden rezervasyon yapmanız gerekiyor.

ULAŞIM

Çanakkale’ye feribotla geçtikten sonra, yaklaşık 1 saat sonra Geyikli iskelesindesiniz. Feribot saatine kadar iskeledeki restoranlarda kahvaltınızı yapabilirsiniz. Feribotlar yaz saati uygulamasında her iki saatte bir var. İskeleye gelir gelmez aracınızı sıraya koymayı unutmayın. Feribot ücretini sadece  ada dönüşünde ödüyorsunuz. Geyikli iskelesinden yaklaşık yarım saat sonra Bozcaada’sınız.  Bu arada dönüşten en az 24 saat önce rezervasyon yaptırmayı sakın unutmayın.

www.tintintur.com


Tür : Gezi Tarih : 6.08.2008
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]